Etiketler

31 Aralık 2014 Çarşamba

David Peace - Tokyo Sene Sıfır

Yazar: David Peace
Kitap: Tokyo Sene Sıfır
Orijinal Adı: Tokyo Year Zero
Çeviren: Dost Körpe
Yayınevi: Sel Yayınları
Basım Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 399
Puanım: ★★★★☆☆☆☆☆☆

İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Japonya Amerikan işgali altındadır. Yoksulluk, çaresizlik ve utanç içindeki halk, sefil ve acınası bir ortam içinde ümitsizce yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Kadınlar karınlarını doyurabilmek için vücutlarını satmakta, halkın çoğu bombalanmış evlerde yaşamakta ve karaborsadan alışveriş yapmaktadırlar. İşte bu kötü atmosferde işlenen bir cinayet sonrasında Tokyo Polis Departmanı'nda çalışmakta olan Dedektif Minami görevlendirilir. Genç bir kızın cesedi bulunmuştur ve otopsi, katilin kızın ırzına geçtikten sonra onu boğduğunu ortaya koymaktadır. Cinayat mahalinin yakınında işlenen başka bir cinayet katilin muhtemel bir seri katil olduğu şüphelerini güçlendirir. Minami ve takım arkadaşları katili bulmalarına yardımcı olacak bir ipucu ararlarken, bir yandan da Tokyo'nun tekinsiz ve pis işlerin döndüğü mahallelerini soruşturmaya başlarlar. Bu süreçte, Minami'nin esrarlı geçmişi de onu yakalamıştır ve vicdanını boğan anılar sık sık aklına gelerek dedektifi rahatsız etmektedir. Minami cinayetleri araştırdıkça, geçmişindeki gizem kendisinin cinayetlerle daha fazla bağ kurmasına neden olacaktır.

Gerçek bir olaydan uyarlanan hikayede, seri katil Yoshio Kodaira ve cinayet vakaları gerçekten de yaşanmış. Toplam 8 kişiyi öldüren Kodaira 1949 yılında idam edilmiş. Birebir yaşanmış bir olaya dayanma durumu ve bir suç kitabı olması kitabı daha da ilginçleştirmesine karşın Tokyo Sene Sıfır kitabı bana göre ne yazık ki sınıfta kalmış. Kitaba bu kadar düşük bir puan vermemin öncelikli nedeni David Peace'in yazı stilinden ve kitap boyunca çok tekrar yapmış olmasından kaynaklanıyor. Yazarın aynı cümleleri ve kelimeleri sayfalar boyunca onlarca kez tekrarlaması nedeniyle kitaptan soğumamak elde değil. Üstelik bu tekrarlar, sıradan bir olay anlatılırken bile cümlelerin aralarına serpiştirilmiş, ister istemez bunalıyorsunuz bunları okurken ve 400 sayfalık kitap sırf bu tekrarlar nedeniyle gereksiz yere bu kadar uzatılmış diye düşünmeden edemiyorsunuz. Yazar, tekrarların hikayeyi çarpıcı hale getirdiğini düşünüyor olmalı ama tam tersine bunlar hikayeden kopmanıza neden oluyorlar. Tekrarlara bir örnek verecek olursam: 

"Shinagawa istasyonunda kaos var. Her istasyon. Kuyruklar var ama bilet yok. Her tren. İte kaka öne geçip polis kimliğimi gösteriyorum. Her istasyon. İte kaka bir trene biniyorum. Her tren. Her istasyon. Her tren. Her istasyon. Her tren." 

Ve bu ufacık paragraftaki tekrarları her sayfa için 10 ile çarpın lütfen. İşte kitap boyunca, aynı bir tekerleme gibi, bu benzer kelimeleri onlarca kez okuyorsunuz. Gerçekten deli işi.

Bunun dışında, kitap boyunca bazı Japonca kelimelerin olduğu gibi bırakılmış ve çevrilmemiş olduğunu görüyorsunuz, (kesinlikle yazarın bir suçu yok) sayfanın altına ne bir dipnot konulmuş, ne de anlamlarının kitabın sonunda bulunduğunu gösteren ufacık bir yıldız işareti verilmiş. Kitabın sonuna bakmış olmama rağmen ilk etapta göremediğim kelime anlamlarını ancak kitap bittiğinde buldum çünkü dediğim gibi anlamların kitabın arkasında olduğuna dair bir işaret verilmemiş koca kitap boyunca.

Kitap kısa tutulsaymış ve bu kadar çok tekrar yapılmasaymış eminim ki daha etkili bir roman çıkarmış ortaya. Fakat, bu deneysel yazı türü tutmamış bence. Kitabın bir üçlemenin ilk kitabı olduğunu da hatırlatmak isterim ama diğer iki kitap Türkçe'ye çevrilir mi bilemiyorum. Eğer suç kitabı seviyorsanız, Japon tarihi ve kültürüne meraklıysanız yahut deneysel bir yazım türüne açıksanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz ama bu seçeneklerin dışında uzak durmalısınız bu kitaptan derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder